Dernek Yönetim Kurulu Üyemiz Kültür Bakanlığı Halk Şairi Avni YEGİN, bir Erzurum yolculuğu sırasında yaşadığı karmaşık duyguların sonucu yazdığı ve 93 Harbi sırasındaki destansı Erzurum savunması ve Nene Hatun’un hikayesini anlattığı "KUNDAKTA BEBEKLER VATAN BEKLİYOR" başlıklı şiirinin yazılma hikayesini şu şekilde anlattı:
"Ben bir gurbet insanıyım. Uzun yıllardır Eskişehir’de yaşıyorum. Yani ata diyarımız Erzurum’dan ayrıyım. İnsan gurbette olunca memleket sevgisi daha katmerli oluyor. Bu nedenle memlekete dair en ufak bir şey gurbet insanlarında bir yandan gurbette olmanın hüznünü artırırken bir yandan da zihnen ve ruhen memleketle kurduğu bağı güçlendiriyor.
Kız kardeşimi 2012 Temmuz’unda Bitlis’e götürmüştüm. Dönüşte Muş Varto üzerinden Erzurum’a geçmiş, sonrasında ise Kop Dağları üzerinden Samsun’a gitmiştim. Bitlis dönüşü yollar Erzurum’a yaklaşınca gurbet öncesi memlekette yaşadıklarım bir bir gözümde canlanmaya başladı. Çocukken büyüklerimiz çok coşkun kahramanlık hikayeleri anlatırdı. Bu da anlatılanların zihnimizde kalıcı olmasını sağlardı. Bu hikayeler arasında 93 harbinin yeri ayrıydı. Bu duygu atmosferi içerisinde büyüklerimizin 93 harbine ilişkin anlattığı anekdotlar zihnime üşüşmeye başladı. Özellikle Nene Hatun’un hikayesi bir film sahnesi gibi gözlerimin önünden geçti. İçimdeki memleket sevdası ve gurbetin hüznü, memleketim olan Erzurum’a varacak olmanın sevinciyle harmanlanınca ve buna Nene Hatun’un hikayesi eklenince bende derin bir duygu atmosferi oluştu. Nene Hatun ve 93 harbini anlatan bir şiir yazma fikri bu sırada oluştu. Yolculuk sırasında yazacağım şiiri kurguladım ve yolculuk sonrasında da “KUNDAKTA BEBEKLER VATAN BEKLİYOR” başlığıyla duygularımı şiire döktüm…"
KUNDAKTA BEBEKLER VATAN BEKLİYOR
Erzurum sarılmış Ermeni, Rus’la,
Düşmanlar saldırır bin yıllık hırsla,
Beraber yanıyor İspir, Hınıs’la,
Kundakta bebekler vatan bekliyor...
Kahırla kaplanmış Kargapazarı,
Çıkar yol arıyor okur yazarı,
Şehit şühedanın şanlı mezarı,
Düşmanına kurşun atan bekliyor...
Sırra kadem basmış destan yazanlar,
Sınır boylarında gezip tozanlar;
Camiler hüzünlü, suskun ezanlar,
Toprağa kanını katan bekliyor...
Hasankale, Oltu, Olur’la Narman,
Kesilmiş takatı, kalmamış derman,
Bir türlü gelmiyor beklenen ferman,
Vatana canını satan bekliyor...
Kara kış ayrı dert, Ermeni ayrı,
Beklenen ordunun kalmamış hayrı,
Taşı toprağıyla ayakta gayrı,
Yüreğinde silah tutan bekliyor...
Nene Hatun diye bir gelin çıkmış,
Vatanın aşkıyla tandırı yakmış;
Sabah ezanında tabyaya akmış;
Kanını kanına katan bekliyor...
Verilen salalar ayyuka çıktı,
Erzurum sel oldu cepheye aktı,
Şaşırdı Moskoflar öylece baktı,
Yanında kendini tutan bekliyor...
Ermeni’yle Moskof aman diliyor,
Dadaşlar ayakta yaman gülüyor,
Şimdi kurtulacak zaman biliyor,
Şehadet zamanı atan bekliyor...
Yıllarca olmuşuz İslâm’a kala,
Boyun mu bükeriz kahpe çakala,
Dayısı teyzesi amcayla hala,
Şehadet sırası toptan bekliyor...
Dadaşlık dediğin Allah vergisi,
Tükenmez Dadaş’ın vatan sevgisi,
Anası, bacısı, gelin yengesi,
Yaşmağı başından atan bekliyor...
Sakalı göğsünde piri faniler,
Zannetme düşmanın elinde inler,
Kul dua edince melekler dinler,
Duayı mezarda yatan bekliyor..
Adım Yarım Ozan, yüreğim yanan,
Zalim düşman bizi, biçare sanan,
Ayazda yanarız, ateşte donan,
Yüreği yurt diye atan bekliyor…
Kültür Bakanlığı Halk Şairi Avni YEGİN
29 Temmuz 2012